Ekim ayı ihracat rakamları, Denizli'de düzenlenen basın toplantısıyla açıklandı.
Toplantıda konuşan Pekcan, Denizli'nin ihracatta önemli bir yeri olduğunu, bu yıl ilk defa 3 milyar dolar sınırını aşarak en çok ihracat yapan ilk 10 il arasına girdiğini söyledi.
Denizli'nin ihracat desteklerinden en çok yararlanan illerden olduğunu ifade eden Pekcan, geçen yıl kente ihracata yönelik devlet destekleri kapsamında 40 milyon TL destek sağlandığını anlattı.
Pekcan, bu yılın 9 ayında söz konusu tutarın 30 milyon liraya yaklaştığını kaydederek, Denizli'nin ihracatına sağlanan finansman desteğinin geçen yıl 1,5 milyar dolar seviyesinde olduğunu, şehrin toplam ihracatının yüzde 40'ının Türk Eximbank finansman desteğiyle sağlandığını bildirdi.
Denizli'nin 173 ülkeye ihracat gerçekleştirdiğini dile getiren Pekcan, dünyanın çeşitli yerlerinde Denizli'yi kendi markasıyla görmekten gurur duyduklarını, ancak 3 milyar dolarlık ihracat rakamının şehrin potansiyelinin çok altında olduğunu söyledi.
Pekcan, Denizli'ye bugüne kadar olduğu gibi desteklerini sürdüreceklerini, bugün gerçekleştirecekleri istişareler ve toplantılarla şehrin ihracatçılarını dinleyeceklerini, bakanlık olarak onların her zaman destekçisi olacaklarını anlattı.
"YÜZDE 5 BÜYÜMEYİ YAKALAYACAĞIZ"
Pekcan, ABD'de başlayıp AB'de devam eden korumacılık önlemlerinin bütün dünyayı ve kendilerini ciddi anlamda etkilediğini belirterek, "Küresel büyüme 2018'de yüzde 3,6 iken bu oran 2019 için 2018 Ekim'de önce yüzde 3,7'ye, sonra aşağı yönlü önce yüzde 3,5'e, sonra yüzde 3,2'ye düşürdüler. Geçen hafta da IMF tarafından küresel büyümenin yüzde 3 olarak beklendiği ilan edildi." diye konuştu.
Çin ve Hindistan büyüme oranları çıkartıldığında küresel büyümenin yüzde 1,4 seviyesinde gerçekleşeceğinin görüldüğünü dile getiren Pekcan, Dünya Ticaret Örgütü'nün 2019 yılı dünya mal ticaret hacmi artış oranına ilişkin tahminini yüzde 2,6'dan yüzde 1,2'ye indirdiğini anımsattı.
Pekcan, bütün bu gelişmelerin dünyada ticaretin ve ihracatın daha zor hale geldiğini gösterdiğini kaydederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ancak biz kendi ekonomimizin dinamiklerine, gücüne inanarak bildiğimiz yolda yılmaksızın el birliğiyle sizlerin gayretleriyle, bizlerin destekleriyle devam edeceğiz. Şu ana kadar iyi gittik, bundan sonra da böyle devam edeceğimizden ve yüksek büyüme trendini yakalayacağımızdan bir kuşkumuz yok. Ülkemizdeki enflasyon ve faiz verilerinin aşağıya çekilmesiyle birlikte Yeni Ekonomi Programı'nda (YEP) hedeflediğimiz yüzde 5 büyümeyi de yakalayacağımıza inanıyorum."
"YENİ DESTEKLER DEVREYE ALACAĞIZ"
Pekcan, Türk Eximbank'ın, uygun maliyetli kredi ve ihracat kredi sigortası programlarıyla her zaman ihracatçılarının yanında olduğunu belirterek, Türkiye'deki bütün ihracat kredilerinin yüzde 53'ünü tek başına bankanın verdiğini söyledi.
Türk Eximbank tarafından sektöre sunulan desteklerden değinen Pekcan, bankanın finansal kuruluşlara, kadın ve genç girişimcilere, çiftçilere sunduğu destek programlarından, Leasing Şirketleri Kredi Programı'ndan, Finansal Kuruluşlar Alıcı Kredisi Sigortası'ndan, İVME Finansman Paketi'nden ve Ekonomi Değer Kredisi'nden bahsetti.
Pekcan, "Ayrıca, 2019 yılı sonuna kadar Yurt Dışı Teminat Mektubu ve Sigortalı Alacağa Dayalı Sevk Öncesi Kredi programlarını devreye alacağız." dedi.
Bakanlık olarak dijitalleşmeye verdikleri desteklerden, gümrüklerdeki ve bakanlığın diğer faaliyetlerindeki dijitalleşme sürecinden bahseden Pekcan, "Bütün amacımız ithalatın, ihracatın, dış ve iç ticaretin şeffaf, güvenilir, etkin ve hızlı olması yönünde. Bütün çalışmalarımız bu yönde." diye konuştu.
"GTS İLE TÜİK VERİLERİ ARASINDA HİÇBİR FARKLILIK BULUNMUYOR"
Pekcan, 2019 itibarıyla ihracat rakamlarını Genel Ticaret Sistemi (GTS) verilerini açıkladıklarını anımsatarak, aynı zamanda özel ticaret sistemi verilerini de internet sitelerinde beraber verdiklerini söyledi.
Ayrıca TÜİK de her ikisini birden resmi olarak paylaştığını dile getiren Pekcan, neden GTS'ye geçtiklerine dair şu açıklamalarda bulundu:
"En başta ABD, Kanada, Japonya, Güney Kore, Çin, Hindistan, Rusya, İngiltere ve bazı AB ülkeleri olmak üzere dünyanın ileri ekonomiler, 117 ülke GTS verilerini kullanmaktaydı. Bunun farkı, Türkiye toprakları sınırları içinde olan serbest bölgelerimizin net ihracat rakamlarını da ihracat rakamlarımıza diğer ülkelerin yaptığı gibi dahil ediyoruz. Aynı şekilde özel ticaret sistemine göre verileri paylaşmaya devam ediyoruz. Diğer taraftan transit ticaret ile yurt içi satın alma teslimleri GTS verilerine dahil edilmemekte."
Pekcan, öte yandan, dahilde işleme rejiminin de yıllardır uygulanan, usulleri net ve uluslararası standartları olan bir rejim olduğunu, dahilde işleme kapsamında, ithal edilen eşyalar ithalat olarak kaydedilirken, yapılan her türlü katma değer, yurt dışı girdi kıymetiyle birlikte toplanarak ihracata dahil edildiğini söyledi.
Bakan Pekcan, açıkladıkları idari kayıtların, TÜİK tarafından bir ay sonra yayınlanan kesinleşmiş ticaret istatistikleri ile tamamen örtüştüğünü, veriler arasında hiçbir farklılık bulunmadığını vurguladı.
"İHRACAT EKONOMİNİN İTİCİ GÜÇLERİNDEN OLMAYA DEVAM EDECEK"
Pekcan, ihracatın belirli bir dinamizmle sürdüğünü ve Türkiye ekonomisinin büyümesinin itici güçlerinden olmaya devam ettiğini belirterek, üretime ve ihracata dayalı büyümeyi el birliğiyle sürdüreceklerini söyledi.
Ekim ayı ihracat ve ithalat verilerini paylaşan Pekcan, "İthalatımızın ekimde yüzde 10 civarında bir artış göstermesi de ülkemizde yatırımların yeniden artmaya başladığı, üretim ve ihracat için hammadde ve ara malı ithalatının arttığını da bize göstermektedir. Amacımız; ithalat ve ihracat arasında sürdürülebilir bir denge olmasıdır. İhracatın ithalatı karşılaşma oranındaki yüzde 86,5 oranını da muhafaza etmeyi de hedefliyoruz."
Pekcan, ihracata ilişkin stratejilerini sahaya inerek ihracatçılardan aldıkları görüşler çerçevesinde belirlediklerini ifade ederek, en büyük moral ve gücü de ihracatçılardan aldıklarını bildirdi.
.