Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, "Kasım ayında ihracatımız 16 milyar 214 milyon dolar olarak gerçekleşti. Bu rakam 11 ayda yakaladığımız 4'üncü en yüksek aylık ihracat rakamı. Böylelikle ihracatımız, ilk 11 ayda geçen senenin 11 ayına göre, yüzde 1,77 artışla 165 milyar 67 milyon dolara ulaşmıştır." dedi.
Kasım ayı ihracat rakamları, İstanbul'da düzenlenen basın toplantısıyla açıklandı.
Toplantıda konuşan Ticaret Bakanı Pekcan, bugün açıklanan üçüncü çeyrek büyüme rakamını anımsatarak, yüzde 0,9'la artık pozitife geçildiğini, yılsonunda çok daha iyi rakamlar görüleceğini dile getirdi.
Bu rakamların geleceğe daha umutla bakılmasına sebep olduğunu belirten Pekcan, kasım ayı ihracat rakamlarına ilişkin şu bilgileri verdi:
"Kasım ayında ihracatımız 16 milyar 214 milyon dolar olarak gerçekleşti. Bu rakam 11 ayda yakaladığımız 4'üncü en yüksek aylık ihracat rakamı. Böylelikle ihracatımız, ilk 11 ayda geçen senenin 11 ayına göre, yüzde 1,77 artışla 165 milyar 67 milyon dolara ulaşmıştır. 12 aylık ihracatımız da 179 milyar 860 milyon dolara ulaştı.
Kasım ayında ithalatımız, geçen sene kasım ayına göre yüzde 11,44 artışla 18 milyar 166 milyon dolar olarak gerçekleşti. İlk 11 aya kümülatif olarak baktığımızda, geçen senenin ilk 11 ayına göre ithalatımız yüzde 11,29 azalarak 190 milyar 229 milyon dolar oldu. Son 12 aylık dönemde ithalatımız yüzde 12,96 azalarak 206 milyar 975 milyon dolar olarak gerçekleşti."
Bakan Pekcan 2019 yılı ilk yarısında ithalatta ciddi azalmalar olduğuna işaret ederek, ithalattaki artışın hem üretim hem de yatırımlardaki artışlardan dolayı pozitif yönleri olduğunu aktardı.
Pekcan, "Kısa vadede canlılık ve performans açısından bu ithalat artışımız önemlidir, orta-uzun vadede Türkiye’nin katma değer odaklı yüksek büyüme perspektifiyle uyumlu bir ithalat düzeyini sağlamak, ihracatın ithalatı karşılama oranındaki gelinen noktayı sürdürülebilir bir seviyede tutmak hedeflerimiz arasındadır." değerlendirmesinde bulundu.
Veriler doğrultusunda, geçen sene yılın ilk 11 ayında 52 milyar 247 milyon dolar olan dış ticaret açığının yüzde 51,84 gibi ciddi bir düşüşle 25 milyar 162 milyon dolara gerilediğini aktardı.
Ruhsar Pekcan, "Dış ticaret açığımız, bu şekilde 11 ayda 27 milyar 85 milyon dolar azalması ile Türkiye'nin cari dengesine ve dış finansman ihtiyacına olumlu ve pozitif katkı sağladı. 11 ay itibarıyla ihracatın ithalatı karşılama oranı geçen sene yüzde 75,6 iken bu sene yüzde 86,8'e, son 12 ay ihracatın ithalatı karşılama oranı ise yüzde 86,9'a ulaştı." diye konuştu.
Pekcan, kasım ayı ihracat rakamlarının açıklandığı toplantıda yaptığı konuşmada, küresel ticarette yaşanan savaşa değinerek, IMF'nin, ABD-Çin eksenli gelişen ticaret savaşının 2020'de dünya ekonomisine maliyetinin 700 milyar dolar olacağını öngördüğünü söyledi.
Küresel ekonomik görünüme dair uluslararası kuruluşlarca yapılan tahminlerin sürekli aşağı yönlü revize edildiğini belirten Pekcan, küresel ekonomiye dair büyümenin yüzde 3,9'dan yüzde 3'e düşürüldüğünü, 2020'de ise yüzde 3,4 büyüme beklendiğini kaydetti.
DTÖ'nün, yüzde 4 olarak açıkladığı küresel ticaret artış beklentisini yüzde 1,2'ye çektiğini aktaran Pekcan, artan ticaret önlemlerinin Türkiye ihracatına etkisine değindi.
Artan korumacılık nedeniyle Türkiye'nin 2017'de ihracatta yaşadığı kaybın 893 milyon dolar olduğunu belirten Pekcan, "Korumacılık önlemlerinden etkilenen ihracat tutarımız 2018'de 7,2 milyar dolara, 2019'da ise 11 milyar dolara çıktı. Bazı muhtemel önlemlere baktığımızda, bunun 14,4 milyar dolara kadar çıkması muhtemel." dedi.
Pekcan, Türkiye menşeli ihraç ürünlerine yönelik uygulanan ticaret politikası önleminin 2018'de 48 adede, bugüne kadar ise 53'e ulaştığını ifade ederek, bu konuda haksız uygulamalara karşı verdikleri mücadeleye işaret etti.
"HER ZAMAN ÇOK TARAFLI, ADİL VE SERBEST TİCARETTEN YANAYIZ"
Ruhsar Pekcan, DTÖ'nün işlevselliğinin tartışma altında olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"DTÖ temyiz organının çalışmasının 11 Aralık itibarıyla işlevsiz hale gelmesi kuvvetle muhtemeldir. Çünkü temyiz oranının 3 üyesinden 2'sinin çalışma süresi 11 Aralık'ta doluyor. ABD'nin blokajıyla yeni temyiz organı üyesi atanamadığında bu organ işlevsiz hale kalacaktır. Türkiye olarak biz her zaman çok taraflı, adil ve serbest ticaretten yana olduk. Çalışmalarımızı bundan sonra da devam ettireceğiz ancak her olasılığı da göz önünde bulundurmak zorundayız."
Bu kapsamda ikili ticaret anlaşmalarına hassasiyetle yaklaştıklarını ifade eden Pekcan, Gümrük Birliği'nin güncellenmesiyle iki taraf için yeni iş imkanları ve olanakların çıkacağını söyledi.
Pekcan, Brexit sonrası İngiltere ile ticarette yaşanacak sürece ilişkin çalışmalar gerçekleştirdiklerini belirterek, İngiltere'nin, en fazla ihracat yaptıkları ikinci ülke olduğunu hatırlattı.
Komşu ve çevre ülke pazarları ile ticaretin gelişmesinin önemine işaret eden Pekcan, geçen hafta gerçekleştirilen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi'nin (İSEDAK) 35. Toplantısı'nda çok sayıda mevkidaşı ile ticaretin artırılması konusunu konuştuğunu anlattı.
"KÜRESEL TİCARETTE İYİ KONUMDAYIZ"
Ticaret Bakanı Pekcan, küresel ticaret verilerine değinirken, şunları kaydetti:
"Küresel ekonomi ve ticarette gözlenen zayıf performans, ülkemizi doğrudan etkileyen jeopolitik gelişmeler, Irak ve İran'daki süreçler, artan korumacılık önlemleri, avro/dolar paritesindeki gerileme, dünya genelinde emtia fiyatlarında ve ihracat fiyatlarındaki düşüşlere rağmen ülkemiz, küresel ölçekte ihracat performansı açısından öne çıkan ülkeler arasında yer almaktadır.
DTÖ'nün 9 aylık verilerine göre, toplam ihracat değişimine bakıldığında, verisi açıklanan ülkelerden 50'sinin ihracatının 9 aylık dönemde düştüğünü görüyoruz. Bu 50 ülkenin düşüş ortalaması yüzde 2,6. Bizim de 9 aylık ihracat artışımız yüzde 2,56. Ülkeler sıralamasına baktığımızda, artış oranı bazında ihracatta 7. sıradayız. Ancak dolar olarak, mutlak değer olarak baktığımızda ihracat artışında 5. sıradayız. Bu rakamlarla yetinmiyoruz. Hedeflerimiz sizlerle birlikte çok daha yüksek... Ancak küresel ticaretin içinde bulunduğu koşulları dikkate alırsak oldukça iyi bir konumda olduğumuzu söyleyebiliriz."